Postayla Gelen Deniz Kabuğu

postayla gelen deniz kabuguÇağımızın bilgisayar bağımlılığı hastalığına inceden dokunan “Postayla Gelen Deniz Kabuğu” sosyal medya ve ilişkilere dair ders çıkarılası pek çok nokta barındıran, Behiç Ak’ın yine o muhteşem kitaplarından biri. Günümüz çocuklarının yalnızlığı, teknolojinin artıları ve yan etkileri gibi mühim meseleler ele alınıyor bu kitapta. Olayların örgüsü, usta yazarın gözlem gücü ve ilginç karakterleri bir araya toplayabilme başarısı yadsınamayacak derecede güzel bir harman oluşturuyor. Kısaca kaçırılmaması gereken Behiç Ak kitaplarından biri diyebilirim ;)

Sude’nin babası ülke ülke gezen bir pantomimci, annesi ise işine sıkı sıkıya bağlı başarılı bir avukattır. Ailesinin bir araya gelebildiği pazar günleri hariç diğer günlerini sahilde tek başına dolaşarak ya da diğer çocuklar artık sokağa çıkıp vakit geçirmediği için evde canı sıkılarak geçirmektedir. Fakat bir gün Sude’nin her istediğini yapan ailesi sayesinde bir tablet bilgisayar edinmesiyle işler epeyce değişir.
Sude de ilk kez bilgisayarla tanıştığında içine düştüğü yalnızlığı ve can sıkıntısını bilgisayarıyla kapatmaya başlar. Sude’nin giderek büyüyen tablet bilgiayar merakı gün geçtikçe daha da vahim bir hal alarak neredeyse bağımlılığa dönüşür. Bu durum elbette dikkatli bir insan olan annesinin gözünden kaçmaz, babası ise bu konuda çekimserdir. Sude, olanların üstüne bir de sanal bir oyuna kendini kaptırınca ekran bağımlılığının kıskacına düşer. Sude’nin annesi Sevda Hanım da artık bu işe bir son vermenin zamanı geldiğine karar verir
ve neyi nasıl yapacağını araştırırken işe ilk başta kızının sanal dünyada yarattığı kişiliğini tanımaya çalışmakla başlar. Ama esas çözüm hiç beklemediği bir anda karşısına çıkıverir. Böylece sevda hanım biraz da işinden fedakarlık ederek kızını bu bağımlılıktan kurtarmak için Ahtapot adlı bir bilgisayar korsanıyla işbirliği yapıp işe yarayacağını umduğu bir plan hazırlar.

“Gülümseten Öyküler” ve “Tombiş Kitaplar” dizileriyle çok sevilen mizah ustası, yazar Behiç Ak, teknolojinin gündelik yaşamlarımıza etkisini irdelediği Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği! kitabının ardından, yine gülümseten bir eleştiri yapıyor. Ânı yaşamak ve hissetmek yerine, o ânı teknolojik araçlarla kaydedip arşivleyen Sude’nin sanal dünyaya tutkusunu anlatan roman, ilginç karakterleriyle de dikkat çekiyor. Yazar, desenleriyle etkileyici bu romanında, bir yandan çocukların doğadan kopması üzerine, bir yandan da dijital ilişkiler nedeniyle değişen aile ve arkadaşlık ilişkileri üzerine düşündürüyor. Çocukların, içine doğdukları dijital ortamlara ilişkin farkındalık kazanmalarını sağlayan roman, günümüz dünyasını anlamaya ve gelecek için öngörülerde bulunmaya davet ediyor. Her yaştan okur için keyifli bir okuma ve mizah dolu desenleriyle keşif dolu bir yolculuk.

Pantomimci babasının ve avukat annesinin yoğun iş yaşamları, Sude’nin ailesiyle paylaştığı saatleri iyice azaltmıştır. Arkadaşının önerisiyle bir tablet bilgisayar edinen Sude, kısa bir süre içinde, sanal dünyanın parçası olup çıkar. Sıkılmadan oyalanıyor, üstelik her an ulaşılabiliyor diye, onun yeni ilgisini önce olumlu bulan ailesi, zamanla Sude’nin aşırı tutkusundan endişelenmeye başlar. Annesi kızını “kurtarma” operasyonuna girişir. Sude dijital labirentten kurtulabilecek midir?..

  • Postayla Gelen Deniz Kabuğu
    Yazan ve Resimleyen: Behiç Ak
    160 sayfa
    Renkli resimli
    Günışığı Kitaplığı

Behiç Ak’ın diğer kitapları: “Yaşasın Ç harfi Kardeşliği!” “Bizim Tombiş Taştan Hiç Anlamıyor” “Benim Bir Karışım” “Bizim Tombiş Fiyonk Makarnayı Çok Seviyor

Postayla Gelen Deniz Kabuğu” üzerine 2 yorum

  1. Geri bildirim: Eve Giden Küçük Tren | Kitap Günlüğü | Hint Cevizi

Yorum bırakın