Sirk Kızı

Rüya, trenlerde vagon vagon dolaşıp yerel gazete satan bir kızdır. Eskiden ailesinin Tıngır Mıngır adlı sirkinde yaşarken anne ve babası aniden ortadan kaybolmuştur. O kayboluşun ardından sirk dağılmış, önce yetiştirme yurdunda sonra da belediyenin çocuk koruma evinde kalan Rüya, yerel gazete satarak hayatına devam etmeye başlamıştır. Bu belirsiz hayatı da bir gün gazetede karşılaştığı acı bir haberle altüst olur. Bunun üstüne sirk günlerinden kalma defterini eline almaya karar verip kapağını açar biz de böylece geçmişini yavaş yavaş öğrenmeye başlarız. Sirk hayatı, neler yaptığı,neler düşündüğü, eski yaşantısındaki her parça ortaya çıkarken bir yandan da şimdiki hayatı değişimlerle beraber şekillenmeye başlar.

“Sirk Kızı” kısa bir kitap olduğu için hızlı okunuyor. Ben kitabı okudukça ara ara kafamda bazı şeyleri yerlerine oturtamadım. Bir de sanırım Sevim Ak’ın son çıkan kitaplarında, eski kitaplarından aldığım tadı arıyorum hâlâ ama olmuyor. Bu kitap için de -gerek kurgusu gerek karakterleri olsun- maalesef çok sevdim diyemeyeceğim.

Trende kimse onun sesini duymak istemiyordu. Şu yerel gazete satan kızın ünlediği sorular hiç bitmez miydi? Oysa yolcular onun ne adını biliyorlardı, ne de hikâyesini. Ne belediyenin çocuk koruma evinde kaldığını, ne de bunca yüksek sesli sorunun arasında, asıl hangisinin cevabını aradığını: Annesine ve babasına ne olmuştu? Bir gün geri dönecekler miydi?.. Hayat onu yüzüstü bırakmamış, dertlerin yanında iyi insanlarla da buluşturmuştu. Peki ya bundan sonra? Derken, bir gün gazetede o haberi gördü. Cevap, arkasında bambaşka bir hikâyeyle gelmişti. Bir çocukluğun hayallerle karışık anıları, bir sirkin “tıngır mıngır” yankılarıyla birlikte…
 
Çocukların en sevdiği yazarlardan Sevim Ak, bu romanında, geçmişinin eksik parçalarını tamamlayarak geleceğe doğru yürüyen “sirk kızı”nın öyküsünü anlatırken, bir gencin hayata ve aileye dair sorularına eşlik ediyor.

  • Sirk Kızı
    Yazar: Sevim Ak
    Resimleyen: Ayşe Deniz Şahin
    Sayfa Sayısı: 104
    Yayınevi: Can Çocuk

Samsun’da doğan Sevim Ak, 1976’da Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra, yirmi beş yıl Heybeliada Sanatoryumu’nda ve özel kliniklerde çalıştı. Yazma tutkusu öğrencilik yıllarına uzanan Sevim Ak’ın ilk öyküsü 1985’te, Cumhuriyet gazetesinin pazar ekinde yayımlandı. İlk çocuk kitabı Uçurtmam Bulut Şimdi (1987), yayımlandığı yıl Akademi Kitabevi Çocuk Edebiyatı Öykü Ödülü’nü kazandı. Düşlere Sobe adlı çocuk oyunu İstanbul Şehir Tiyatroları’nda, Horoz Adam ve Korsan adlı kitabından aynı adla uyarlanan oyun da Ankara Devlet Tiyatroları’nda sahnelendi. Horoz Adam ve Korsan, aynı zamanda Uluslararası Çocuk ve Gençlik Kitapları Kurulu’nun (IBBY) “Engelli Çocuk ve Gençlere Dair Göze Çarpan Kitaplar” kataloğuna seçildi. 2000-2007 arasında, İLKYAR Vakfı’nın Gezici Projeleri kapsamında, ODTÜ’nün desteğiyle 160 yatılı bölge okulu ve 30 köy okulunda gerçekleştirdiği öykü okuma ve yazma etkinliklerindeki anı ve izlenimlerini, Güneşin Çocukları adlı kitapta topladı. Çocuklar için otuzdan fazla kitap kaleme aldı. Kitapları çeşitli dillere çevrildi. Kırık Şemsiye adlı resimli öykü kitabı, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği (ÇGYD) tarafından 2006 yılının En İyi Resimli Kitabı seçildi. 2009’da Astrid Lindgren Anma Ödülü, 2012’deyse Hans Christian Andersen Ödülü gibi çocuk edebiyatının Nobel’i kabul edilen, iki prestijli ödüle aday gösterildi. Televizyon çocuk programları için senaryolar, Leylek Kardeş adlı animasyon dizi için öyküler yazdı. Çocukların sorunları üzerine düşünürken kendini hep yeni bir kitabın içinde bulan Sevim Ak, İstanbul’da yaşıyor

 

Yorum bırakın